Uzun bir aradan sonra YÖRÜNGE’mizin 1205. sayısını da çıkarttık. Gelen tepkilerin çoğunun olumlu yönde olması beni bir hayli memnun etti ve yaptığım işin ne kadar doğru olduğunu gördüm… ‘Şimdilik’ haftalık olarak yayınlanacak ama zaman akıp gidiyor, bir anda kararımı değiştirebilirim... Allah utandırmasın.
***
Geçtiğimiz günlerde yorungehaber.com adlı haber sitemde ‘AK Parti’de Turan, Karakaş’ı çekemiyor mu?’ başlığıyla bir yazı yazdım. Kısaca konu; Büyük Birlik Partili yaklaşık 100 kişinin AK Parti’ye geçmesiydi. Yazımı izlediğim videolardan, gördüğüm fotoğraflardan ve gidenlerin anlattıklarından yazdığımı da belirttim. Çünkü gitmedim.
Yazımın sonunda şu ifadeleri kullandım;
“Programın sonuna doğru AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Silivri eski İlçe Başkanı Metin Karakaş gelmiş. Programın sunucusu Fahrettin Berktaş, Karakaş’ı anons etmiş.
‘Ve efsane başkan, büyük başkan’ diye bir başlamış söze, bir ‘karakaşına kara gözüne kurban’ dememiş.
O saniyelerde Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Hüseyin Turan, ‘Böyle şey olur mu?’ diyerek Berktaş’a tepki göstermiş, bağırmış, çağırmış. Hatta Turan’ı, AK Parti İstanbul Milletvekili adayı Mehmet Emin Ertekin sakinleştirmeye çalışmış.
Turan, programın sonuna kadar hiç bir şeye katılmamış, sadece oturmuş. Daha sonra SKM’deki odasına gitmiş. Parti’den çıkarken de
kimseye ‘iyi akşamlar’ bile dememiş. Demek ki baya sinirlenmiş.
Bence Büyük Birlikçiler’in geçmesinden daha büyük bir haber bu, keşke gideydim…
Neyse, Karakaş daha sonra BBP İlçe Başkanı Hasan Güner’e, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun bir tablosunu hediye etti.
Verilen fotoğraf da kim eksik peki?
Hüseyin Turan…”
***
Bunları yazdıktan sonra önce SKM Başkanı Hüseyin Turan, yarım saat sonra İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, o gün akşam saatlerinde de Fahrettin Berktaş aradı. Kızmışlar haliyle…
Hüseyin Başkan, “Ben kimseye bağırmadım ve kızmadım. Metin Karakaş’ı çekemesem Belediye Başkan Yardımcısı yapmazdım. Sana kim anlattıysa yanlış anlatmış” dedi.
Rıfat Başkan, yazımın ilk halinde ‘Fahrettin Berktaş, Kutlu’nun elinden mikrofonu almış’ şeklinde bir cümle kullanmıştım ona darılmış. Olay başka olduğu için yazımın o kısmında anında düzenleme yaptım.
Ve son olarak arayan Fahrettin Ağabey de aynen şu ifadeleri kullandı;
“Benim adım ve soyadım çok büyüktür. Kimsenin beni azarlaması, bağırması haddine değil. Sana kim anlatmışsa yanlış anlatmış. Bana Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız haricinde kimse bağıramaz. Benim adıma, soyadıma ait sokaklar var, biz büyük bir aileyiz. Bu yazıda tek zarar gören Hüseyin Turan olur.”
***
Olayla ilgili bana gelen açıklamalar bunlar.
Metin Başkan, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun tablosunu BBP kurucu İlçe Başkanı Zafer Erel’e takdim ettikten sonra çekilen fotoğrafta Turan yoktu. İki kere sahneye davet edilmiş ama o oturmayı seçmiş. Programın sonuna kadar oturmuş, en son kapanışta bir fotoğraf vermiş.
Olan biten bundan ibaret(miş)… Eee şimdi benim aklıma bir soru takıldı. Acaba neden iki kere anons edilmesine rağmen Hüseyin Turan sahneye çıkmadı, fotoğraf vermedi? Hiçbir şey yokken yapılacak bir davranış değil bu bence… Kalın sağlıcakla…
Alparslan ERMİŞ'in ‘AK Parti’de Turan, Karakaş’ı çekemiyor mu?’ başlıklı yazısı...
http://yorungehaber.com/yazar-955-ak_parti%E2%80%99de_turan_karakas%E2%80%99i_cekemiyor_mu.html